Adım Adnan, babamın Muhammet, dedemin İzzet şühreti bakkal Gani’nin torunlarındanım. Assaf aşiretinden olduğum için soyadım ASSAFOĞLU’dur. 1962 yılında Tuzhurmatu ilçe-sinin orta Mahalesinde gözlerimi dünyaya açtım.
Edebi hayatım ise, rahmetli babamın kitapları arasında (Kumru ve Arzu kanber) kitablarını okumakla şiire marak sarmiştim. orta okul sıralarında horyatla uğraşmağa başladım. sonra bana Azerbaycanden armağan edilen (Samat Vurğun’un şiir kitabı olmuştur o kitapdan yararlanarak şiir alanına giçmiştim. Hece ve serbest ölçüsüyla şiirler yazırım. 1994 yılında Bağdatta düzenlenen Fuzuli festivalinde okuduğum (şöyle Dursun) başlıklı şiiri okurkan Azerbaycanlı professor Şamil Qurbanov tarafindan ödüllendim şiirlerim aşk, özlem, ümit, Ana sevgisi ve Ehli beyıt (a.s) haklarında yer almaktadır.
Edebi çalışmalarım ve katıldığım festival:
İlk çalışmam Kültür bakanlığına bağlı Türkmence yayınlanan “Yurt” gazetesinde düzeltmeçi olarak çalıştım, bir de “Kevser”” dergisinde çalıştım. Bu dergi Necef’te yayınlanıyordu. Birde İrak’ın başkenti Bağdat’ta yayınlanan “Kardeşlik” dergisinin temsilçisiyim.
Katıldığım festivallar ise:
1. 1994 ‘te düzenlenen Fuzuli festivala Bağdat ‘ta (Şöyle dursun) başlıklı şirimi okurkan Azerbeycanlı professor Şamil Qurbanov tarafından ödüllendim;
2. 2000 16. Merbet festıvalı – Basra;
3. 2002 18. Merbet festıvalı – Basra;
4. 2004’te uluslar arası Fuzuli şiir yarışmasına katıldım Ankara’da;
5. 2006’ta bilkent üniversitesinde bir şiir şölenine davet olundum;
6. 22.12.2008 tarihinde Kerbela᾿da El-nur festivaline davet olundum;
7. 2009 senesinde İran᾿a bağlı Urumiye᾿de İmam Riza᾿nın doğumu münasebetiyle düzenlenen festivala devet olundum;
8. 11.2.2017 tarihinde Avrasya sanat kültür ve edebiyat derneği askif tarafından Antalyada düzenlenen uluslararası festivaline katıldım;
9. 10.7.2009᾿da Çanakkale festivaline davet olundum Türkiye – Çanakkale;
10. 4.12.2021 tarihinde İrak᾿a bağlı Basra ilinde (34) Mirbed festivaline katıldım;
11. 29.1.2022 tarihinde İran – Tebriz᾿de 5. Uluslararası şiir festivaline davet olundum;
İserlerim:
1. Ehli beyt sevgisiyle ilgili şiirler, 2009
2. Furat dinsel şiirler, 2012
3. Mursa Ali Destanı, 2013
4. Aşura – Hüseyini şiirler. Şair Semir Kahyaoğlu ile ortaklaşa dini şiirler kapsayan bir kitap yayınladık.
5. Geçmişin anıları, 2022
İrak Edebiyatçılar ve Yazarlar Birliği üyesiyim Türkmen Edebiyatçılar Birliği üyesiyim – Kerkük Türkmen kardeşlik ocağı üyesiyim – Bağdat genel Merkez.
TÜRKMƏNƏM
Aslım sorsan Tuz᾿luyum Türkmenim,
Yüz sel gelse diksinmerim hürkmerim.
Ölene dek kimseye diz çökmerim,
Dedem oğuz mezhebimiz caferi,
Aslım Türkmen, Türkmen Tuz᾿un rehberi.
Çox severim milletimi elimi,
Baldan şirin güzel ana dilimi.
Allah᾿a ben bağlamışım belimi,
Elim gökte dualarım millet,
Yüksek kalsın hiç düşmesin zillete.
Aşıkların ellerinde saz gördüm,
Güzellerde yalan gördüm naz gördüm.
Doğru seven pek niyetli az gördüm,
(Kerem) kalkıp bu sevdeyı göreydi,
Anlataydı ondan sonra öleydi.
Yurt kıymetin yerli olan ger bilsin,
Beyaz mendil sevinç yaşın koy silsin.
Millet için ağlayanlar bir gülsün,
Babam dedi kabul etme sen zillet.
Ayrılmayız bir ruh bir can bu millet.
Kadir kıymet bilen bizim elde var,
Altın kemer nazik ince belde var.
Şiir koksu bizim esen yelde var,
Şairlerin güzel olur sohbeti
İnsanoğlu ordan alır ibreti.
İstediğim bu kervana katılım,
Azerbaycan diyarına atılım.
İstemem ki, ucuz ucuz satılım,
Beyaz güller demet eyle dost için,
Mutlu günler sende dile dost için.
Nenemizden ninnileri dinlerdik,
Babamızdan yurt sevgisin anlardık.
O hevesle şiir yazıp saynardık,
Ne güzeldir anne koksu kucağı,
Bir cennettir yurdumun dört bucağı.
Yurt severiz biz düşmeyiz yurttan yan,
Yurda kurban eylemişiz nanca can.
Bu yurt için kahramanlar dökmüş kan,
Ben dönemem ne dilden ne vatandan,
Düşman ollam dinin dilin atandan.
Kara toprak neler aldın sen bizden,
Gençler verdik yüzüm gülsün ne yüzden.
Aman Allah nasıl dönüm ben sizden,
Tüm Ģehitler izzetimiz şanımız,
Yazık olsun zalim ezdi canımız.
QARABAĞ
Yıllar oldu, karabağın hasreti,
Umudum var azer bular nusreti.
Bir olalım, yad bulmasın fırsatı,
Qarabağın, acısı var içimde.
Nedir bu hal, azer ayrı biçimde.
Gözler baxar, qalp oduna na çara,
Bir gün olur, sağalır canda yara.
Üzülme dost he bize döner qara,
Qarabağa qara gözler yaş toker.
Dost dostunu görse derdini söker.
Qarabağa, qurban gitti çox canlar,
Qarabağın derdini erler anlar.
Dönsün hakkım qoy dökülsün al qanlar,
Qan axmazsa dönmez bize Qarabağ.
Bir gün olur gellem size Qarabağ.
Qarabağın derdi, çoxtur bizlerde,
Bu acının izi, belli üzlerde.
Şan şeref var, oğlanlarda qizlarde,
Uğraşırsağ bize döner Qarabağ.
Ermeniler, olur yurdumdan uzağ.
Qarabağa gerek olağ biz dayağ,
Haq bizimdi olmaz heqtan biz cayağ.
Toprağıma, qoymam bassın yad ayağ,
Qarabağa kaş döneydi milletim.
Son bulaydı derdim ğemim illetim.
(Assaf) söyler Qarabağa bağlıyam,
Duşmanların, ateşiyle dağlıyam.
Savaşıram taki yurdu saxlıyam,
Silen yoxtu gözden axan yaşımı.
Bax Qarabağ, qocalttın genc yaşımı.
QARABAĞ ŞEHİTLERİ
Sanma gözden ıraksın ruhu revanım şehit,
Yüksek esen bayraksın sen tek güvenim şehit.
Şuala veren çıraksın ilm-u- irfanım şehit,
Hak sizin cennet sizin qara bağ şehitleri.
Seslendiniz hak için bütün millete qarşı,
Aradınız bir çare bulmak illete qarşı.
Haykırıp yok dediniz artık zillete qarşı,
Verdiniz canı kurban Qarabağ şehitleri.
Yıllardır gamlı çalar mızrap ahenkli telim,
Bu olay bu macera ezelden qırmış belim.
Şehadet şerbetinin tadını tatmış dilim,
İçtiniz bu şerbetten Qarabağ şehitleri.
Bu kervana qatılan türlü insanlar oldu,
Kimini od yandırdı kiminin rengi soldu,
O söyler qardeş hanı bu söyler babam nöldu,
Bizi öksüz qoydunuz Qarabağ şehitleri.
Bu musibete qarşı od aldı ciğerimiz,
Dar-ul-baqaya oldu artıq son seferimiz.
Duysun tüm alem duysun şehadet, haberimiz,
Şehitlik kanı bizde Qarabağ şehitleri.
Can gitsin şeref qalsın seslendiniz bir anda,
Din için topraq için vermeliyiz biz canda.
Şehitler ölmez yaşar zikrolunmuş quranda,
Bizimle yaşıyorsun Qarabağ şehitleri.
Ne kötü bir durumda yaşıyor milletimiz,
Hangi yöne yüz tutsun şaşıyor milletimiz.
Yüreklerde ne hasret taşıyor milletimiz,
Can verdin baş eğmeden Qarabağ şehitleri.
Ben tek gama tutuşan bildim ehli Kemal’dir,
Sal yaxamız zamanım bu ne vicdan ne haldır.
Zuhur eyle imamım artıq bu zulmü, qaldır,
Zaferin sonu bizim Qarabağ şehitleri.
Dünya bir damla yaş tek coştu düştü, gözümden,
Dertleştim anlamadı kimse dertli sözümden.
Dünyadan küstüm artıq, tartıştım öz özümden,
Gözümün bebeğidir Qarabağ şehitleri.
Artar gün be gün benim coşar gönlümde derdim ,
Zannetme yüzüm güldü sanma murada edim.
Gayretli olmayandan, (Assaf) dileme yardım,
Yeriniz cennet olsun Qarabağ şehitleri.
BABAM MAHALLESİNDE
Dünyaya gözüm açtım dör atebeli evde,
Gayret sütünü emdim büyüdü şanla gevde.
Çocuk çağdan yaşıyor ölmez içimde sevda,
Hayatımı geçirttim babam mahallesinde.
Komşularla yaşadık bacı kardeş misali,
Şimdi her kes dağılmış olmuşuz infisali.
Toplayıp dinletirdi annem bize masalı,
Ne güzel toplanırdık babam mahallesinde.
Gönüller kardan beyaz hıyanetlik yokuydu,
Yürekler kin bilmezdi muhabbetler çoğuydu.
Dost dostuna yaradı bütün gözler tokuydu,
Komşular bir evliydi babam mahallesinde.
Ne güzel günler geçti o zamanlar o yerde,
Şimdiyse dağılmışız toplanalım biz birde.
Kardeş gibi durardık komşularla hayır şerde,
Halada o hayır kalıp babam mahallesinde.
Kahramanca savaştık yada fırsat vermedik,
Çekilmedik kimseden siyaha ak demedik.
Yoksulluk gördük ama haram lokma yemedik,
Kahramanlık var bizim babam mahallesinde.
Yüce Allah’a bağlı her an bizim belimiz,
Baskılarla sarsındık unutmadık dilimiz.
Her günde bir patlama terk etmedik elimiz,
Kaç yaralı kaç şehit babam mahallesinde.
(Assaf) diyor unutmam ben babam ocağını,
Kuş yuvası sanırım nenemin kucağını.
Orta mahallenin ben sevdim dört bucağını,
Ölsem yıkayın beni babam mahallesinde.
SEVGİLİM
Ne zaman geleceksin o gülecek yüzünle,
Derdimi sağlatmakçın o şirincik sözünle.
Seni bulmak için ben yürüyorum izinle,
Ne zaman geleceksin birde bana sevgilim.
Ne zaman geleceksin beklemek ölümden zor,
Demedim kal ellerde bu kadar sen beni yor.
Bu güzel hayat sensiz inan ki gözümde hor,
Ne zaman geleceksin birde bana sevgilim.
Yıllardır çekiyorum bu ayrılık derdini,
Ayrılmayan ne bilsin kavuşmağın kadrini.
Dünyalara değişmem şen yüzünün bedrini,
Ne zaman geleceksin birde bana sevgilim.
Hırs boğar her dem beni yadlarsam o günleri,
Kör düğün olmuş sanki sinemin düğünleri.
Öleydim görmeyeydim bu sensizlik günleri,
Ne zaman geleceksin birde bana sevgilim
Ne zaman geleceksin göz yaşım döndü kana,
Senden başka bir kimse yok imiş yakın bana.
Yok (Assafoğlu) yalnız bir aşiret kurdan sana,
Ne zaman geleceksin birde bana sevgilim.
FELEK
Okunu çaldı felek sinem dağladı,
Bu hale dayanmadı gözler çağladı.
Zalim felek bizlerle irik bağladı,
Neylemiştik feleğe biz neylemiştik.
Felek aldı kardeşim birde eşimi,
Terse getti hayatta bütün işimi.
Yıllardır dert ortağım salmaz peşimi,
Neylemiştik feleğe biz neylemiştik.
Kimlere derdim diyim, diyim sözümü,
Zamanla uğraşırken yordum özümü.
Her yerde soğuk etti felek yüzümü,
Neylemiştik feleğe biz neylemiştik.
Derbeder olduk bizler yoruldu beden,
Gözler yollarda kaldı dönmedi giden.
Her bir vakit bizlere he kıyar neden,
Neylemiştik feleğe biz neylemiştik.
Bir mesut gün görmedim hayat boyunca,
(Assafoğlu) gülmedi yürek doyunca.
Felek yakam salmadı kalbim oyunca,
Neylemiştik feleğe biz neylemiştik.
GÖÇMEN KUŞ
Göçmen bir kuş değilim her gün bir köye göçüm,
Soyum Türk özüm Türkmen varmı bunda bir suçum.
Bekçi olup korurum terk etmem asıl yurdum,
Fedakarım uğrunda ne kadar yetse gücüm.
Göçmen bir kuş olamam buranın yerlisiyimş
Sevgim sınırsız benim bu yurdun delisiyim,
Hem terim hem de kanım akmış benim burada,
Bu yurd dedem yurdudur onun ölmez sesiyim
Göçmen bir kuş olamam konmam her gün bir dala,
Yer benim tapu benim benimdir benim kala.
Andetmişim yurdumun geçmem bir karışından,
Canım feda vermişim bu ilkeye bu yola.
Biz ektik biz suvardık getirdik bağı bara,
Bu uğurda katlandık zahmete aldık yara.
Türk yarasın Türk bağlar yabancılar yan dursun,
Dosta derdim açarım dost bulur derde çara
Yuvamız dağıtanın dağılsın öz yuvası,
Düşsün yaman bir derde bulunmasın devası.
Çırpınırım duyarken öksüzler inlemesin,
Arşte duyulur derler öksüzlerin nevası.
(Assafoğlu) niyaz et yok olsun yaban eller,
Çekilme, susma şayet nahak konuşsa diller.
Kes yadların ayağın kadem koysa yurduna,
Söyle dağlar gibiyiz çökertmez bizi seller.
GÜZELSİN
Güzelliğin inkar olmaz meleklerden daha güzel,
Ne altınsun ne de cevher bahalardan daha güzel.
Gülüşün başkadır güzel güzelliğin daha güzel,
Seni vasfederken güzel bilmem neden ürperirm.
Bu alemın yazgısıdır etmiş beni yar divana,
Hanedensın hata etme rahmeyle gel bu civana.
Bir yavru quş misali dek al bani sıcak yuvana,
Seni vasfederken güzel bilmem neden ürperirm.
Vasfedeyim servi boyun yoqsa sona yürüşünü,
Yoqsa badem dudaqların ya can alan gülüşünü.
Yoksa qol aç qolların yada dural duruşunu,
Seni vasfederken güzel bilmem neden ürperirm.
Güzellerde tek güzelsin bu cihanda benzerin yoq,
Duyarsa gönlüm sizlerden al okları gönlüme soq.
Yeter bu kadar vasflar meleklerden güzelsin çoq,
Seni vasfederken güzel bilmem neden ürperirm.
Adnan Assafoğlu
Tuzhurmati İrak / Türkmenlerindan
İrak Edebiyatçılar ve Yazarlar Birliği üyesi.
ZiM.Az
.
Muəllif huquqları qorunur.
Məlumatdan istifadə etdikdə istinad mutləqdir.
Bir cavab yazın